Avrupa Birliği Yaptırımları: Eski Sözleşmelerin Yürütülmesi Hakkında Sık Sorulan Sorular
Avrupa Komisyonu (“Komisyon”) tarafından, 14 Haziran 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri saldırganlığının ardından kabul edilen yaptırımlarla ilgili eski sözleşmelerin yürütülmesine ilişkin Sık Sorulan Sorular (“SSS”) yayımlanmıştır.
Öncelikle SSS ile, Rusya ve Belarus’a yönelik yaptırım rejimleri bağlamında sözleşmenin tanımı yapılmıştır. Bu kapsamda, sözleşme terimi, taraflar arasında bağlayıcı bir taahhüt anlamına gelmektedir. Böyle bir anlaşma, geçerliliği ve bir işlemin yürütülmesi için tarafların belirtilmesi, fiyat, miktarlar, teslim tarihleri, icra şekilleri gibi gerekli tüm unsurları içermelidir. Miktarları veya fiyatı belirtmeyen çerçeve sözleşmelerin çoğu, bu nedenle, eski sözleşmelerin yürütülmesi için öngörülen istisnalar açısından bir sözleşme olarak kabul edilmeyecektir.
Çerçeve sözleşmelerde de kesin miktar, kesin fiyat veya teslim tarihi belirtilmediği takdirde istisnalardan yararlanamayacaklardır. Çerçeve anlaşmalar genellikle bir işlemin gerçekleştirilmesi için gerekli fiyat, miktarlar, teslim tarihleri, icra şekilleri gibi tüm unsurları içermemektedir. Bu, uygulamalarının daha sonra yeni ve özel sözleşmelerin imzalanmasını gerektirdiği anlamına gelmektedir.
SSS ile ek sözleşme teriminin de tanımı yapılmıştır. Bu kapsamda ek sözleşme, başka bir asıl sözleşmenin akdedilmesi için gerekli olan, yani sigorta, finansman gibi ana sözleşmenin onsuz gerçekleştirilemeyeceği bir sözleşmedir. Ancak, ek sözleşmenin akdedilmesi, düzenlemelerin ihlaline yol açmamalıdır. Örneğin, taşımaya ilişkin bir sözleşme, transfer veya taşıma yasağı kapsamına gireceği için ek sözleşme istisnası kapsamına girmemektedir.
Bir diğer SSS ile, 2 Mart 2022 tarihinden sonra imzalanan ve önceden var olan bir çerçeve sözleşme için malların miktarını ve fiyatını tanımlayan ayrı bir ekin ek sözleşme tanımına girmediği belirtilmiştir. Zira malların miktar ve fiyatının belirtilmesi, bir satın alma sözleşmesinin temel bir unsurudur ve 2 Mart 2022'den önce belirlenmelidir. Ayrı bir ek, bir ek sözleşme değil, ana sözleşmenin bir parçasıdır. Ancak temel sözleşme unsurlarını belirten ayrı ek, 2 Mart 2022 tarihinde veya sonrasında imzalanmışsa, yeni bir sözleşme olarak kabul edilecektir.
Bununla birlikte, bir sözleşmenin uzatılması da ek sözleşme olarak kabul edilmemektedir. Bir sözleşmenin zımni veya açık bir şekilde uzatılması yeni bir sözleşme olarak kabul edilmektedir. Ayrıca, 2 Mart 2022 tarihinden önce imzalanan sözleşmelerin otomatik olarak yenilenmesine de izin verilmemektedir.
Bir diğer SSS ile, (AB) 833/2014 sayılı Konsey Tüzüğü’nün 11. Maddesindeki, performansı işbu (AB) 833/2014 sayılı Konsey Tüzüğü’ne uyumdan etkilenmiş herhangi bir sözleşme veya işlemle bağlantılı “talepler” teriminin, Rusya’da ikamet eden herhangi bir Rus vatandaşı veya gerçek kişinin veya Rusya’da yerleşik tüzel kişi/teşebbüsün yatırım fonu payları gibi finansal araçların satışını içerip içermediği, içeriyorsa koşullarına yönelik açıklama yapılmıştır. (AB) 833/2014 sayılı Konsey Tüzüğü Madde 11, (a), (b) veya © kapsamında Madde 11(1)’de atıfta bulunulan ve bir AB operatörü tarafından (AB) 833/2014 sayılı Konsey Tüzüğü’ne uyum nedeniyle iddia edilen bir zarara uğrayabilecek bir muhatap tarafından yapılan performansı (AB) 833/2014 sayılı Konsey Tüzüğü tarafından doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen herhangi bir sözleşme veya işlemle bağlantılı taleplerle ilgilidir. Bu Madde, AB operatörlerini, tazminat talepleri veya bu türden diğer talepler de dahil olmak üzere, söz konusu sözleşme veya işlemle bağlantılı her türlü hasar talebini yerine getirmek zorunda kalmaktan korumayı amaçlamaktadır.
Belirli finansal araçları etkileyebilecek diğer kısıtlayıcı önlemlere halel getirmeksizin, AB operatörünün bir finansal aracın satışı talebini, bu tür bir satışın (AB) 833/2014 sayılı Konsey Tüzüğü Madde 11'de atıfta bulunulan bir tahvil, garanti veya tazminatın ödenmesiyle ilgili olması halinde yerine getirmesi gerekmeyecektir. Ayrıca, Rus kişinin fonlarının ve ekonomik kaynaklarının dondurulmasına yönelik tedbirlerle hedef alınması durumunda, geçerli Konsey Tüzüğü, prensipte, o Rus kişinin mali araçlarının satışını önleyecektir.
Bununla birlikte Madde 11, AB operatörlerini “herhangi bir başka Rus kişisi, kuruluşu veya teşebbüsü” tarafından yapılan taleplere karşı korumaktadır. AB yaptırımlarını uygulayanlara koruma sağlamak olan bu hükmün amacı, üslubu ve bağlamı göz önüne alındığında, “Rus kişi” kapsamından, Rus vatandaşları ve diğer Devletlerin vatandaşı olan Rus sakinlerini kapsadığı anlaşılmalıdır.
Son olarak SSS ile, (AB) 833/2014 sayılı Konsey Tüzüğü’nün, Rus teşebbüsleri ile belirli sözleşmelerin yürütülmesini yasaklaması sebebiyle bunun bu teşebbüslere yapılacak ödemeleri nasıl etkileyeceği ve neden olunan zararlar için faiz ödemenin gerekli olup olmadığı açıklanmıştır. Buna göre, (AB) 833/2014 sayılı Konsey Tüzüğü’nün 5l maddesine göre, finansman ve mali yardım veya bir Birlik, Euratom veya Üye Devlet ulusal programı ve %50'den fazla kamu mülkiyeti veya kamu kontrolü ile Rusya’da kurulmuş herhangi bir tüzel kişi, kurum veya teşebbüs ile yapılan sözleşmeler kapsamındaki diğer herhangi bir fayda dahil olmak üzere doğrudan veya dolaylı destek sağlanması yasaktır. Bu nedenle, 5l. Madde tarafından yasaklanan ödemelerin yaptırımlar yürürlükteyken durdurulması gerektiği anlaşılmalıdır. Rus sözleşme karşı tarafları tarafından bu yasaktan kaynaklanan iddia edilen zararlar için talep edilen menfaatler, bir tazminat şekli olarak nitelendirilmektedir. Dolayısıyla, (AB) 833/2014 sayılı Konsey Tüzüğü Madde 11(1)(a)-©’de belirtilen kişiler tarafından ileri sürülmeleri halinde karşılanamayacaklardır.
Şafak Herdem, Esra Temur